Gece Yeme Sendromu
Aşağıdaki belirtilerden birini taşıyorsanız gece yeme sendromuna tutulmuş olabilirsiniz. Akşam yemekten sonra, günlük alınan toplam enerjinin %25'i veya daha fazlasının tüketimi olarak tanımlanan hiperfaji (aşırı yeme) veya haftada ortalama iki gece uyanarak yemek yeme, kişinin yeme davranışları ve yeme farkındalığı olabilir.
Sabah anoreksi, akşam öğünü ve gece arasında yeme atakları, gece yeme sendromu, uykuya dalmak için yemek yeme ihtiyacına olan inanç, vücut işlevlerinde sıkıntı hali ya da işlevsel bozukluk. Akşam ve geceleri depresif ya da düşük duygu modu, bu koşullar altında, üç ay ya da daha fazla bir süre devam etmesi ve bu koşulların herhangi bir sağlık durumuna bağlı olmamasıdır. Günümüzde yeme bozuklukları başlığı altında tanımlanan hastalıklar gittikçe önem kazanıyor.
Şimdilerde adı sıkça duyulan gece yeme sendromu, genel olarak düzensiz beslenme alışkanlığına ve stresli bir yaşam biçimine sahip bireylerde daha çok rastlanan bir yeme bozukluğu türüdür. Tanımlandığı 1955 yılından günümüze kadar olan süre içerisinde gece yeme sendromunda çok sayıda tanı kriterleri belirlenmiş olup, günümüzde geçerliliği kabul edilen son şeklini almıştır.
Kabul edilen tanı kriterleri ise;
1) Gün boyunca alınan toplam enerjinin yarısının akşam yemeğinden sonra alınması 2) Sabahları anoreksi yani iştahsızlık 3) Gece uyku problemleri 4) Son üç ay boyunca geceleri uyanarak yemek yeme durumudur. Bu hastalığın aynı zamanda kilo alımı ile de doğru orantılı olduğu görülüyor. Bu nedenle obezite ile ilişkilendirilen araştırma bulguları da mevcut. Gece yeme sendromu(GYS)’nda gün boyunca bireyin kendisini yeme konusunda kısıtladığı, gece ise bunun bir sonucu olarak aşırı miktarda yemek yeme durumu görülüyor.
Bu durum bazen kişilerin başkalarının yanında yemek yemekten çekindiği için akşamları yalnız kaldığında rahatça dilediğini yiyebilmesi düşüncesinden de ileri geliyor. Yapılan araştırmalar geç saatlere kadar yemek yeme sıklığının artmasına bağlı olarak, bireyde uyku sorunlarının da oluşabileceğini destekliyor.
Gece Yeme Sendromu ve Obezite İle İlişkisi
Yapılan bir çok çalışma gece yeme sendromu ve obezite arasında ilişki olabileceğini de öne sürüyor. Gece yeme sendromu normal kilolu kişilerde görülebilirken, obez kişiler arasında daha yaygın olduğunu söylemek yanlış olmaz. Obez ve kilolu nüfus içinde, GYS ile bireylerin obezite başlangıcı erken yaş, yüksek oranda depresyon, düşük benlik saygısı, uzun vadeli kilo kaybı ve korunumu için daha kötü bir prognoz bildirilmektedir.
Araştırmalar diyet programı ile ya da cerrahi müdahale ile kilo kaybetmiş GYS olan bireylerin, hala GYS kriterlerini karşılayan beslenme alışkanlıkları olduğunu rapor etmiştir. Bu sorunların önlemek ve başta obeziteden korunmak için sedanter yaşam biçimi terk edilerek daha aktif bir yaşam sürdürmek gerekir. Stresten olabildiğince uzak durmalı daha sakin bir hayat yaşanmalısınız. Evde hazır ve kalorisi yüksek besinler bulundurmamaya özen göstermeli, sosyal yaşantıya önem verilmeli, aile ve sosyal çevreyle daha çok vakit geçirilmelidir.
Çünkü düşük sosyo-kültürel yaşamın yeme bozukluklarını da beraberinde getirdiği birçok araştırma mevcuttur. Sonuç olarak; gece yeme sendromu tedavi döneminde ilgili hekim, beslenme uzmanı ve psikiyatrın birlikte yer aldığı ortak bir çalışma, hastalığın iyileştirilmesinde büyük yarar sağlayacaktır. Yukarıda bahsettiğim belirtilerden bir ya da birkaçını kendinizde gözlemliyorsanız mutlaka bir hekime başvurmanızı ve ilgili tetkikleri yaptırmanızı öneririm.