5000 yıldır kullanılan çay yaprakları, günlük içecek tercihinde tüm dünyada sudan sonra ilk sırada yer almaktadır. Türkiyede, üretilen çay en çok siyah çay formunda tüketilmektedir. Dünyada ise Hindistan ve batısında kalan ülkelerde siyah çay; Çin, Japonya ve diğer uzakdoğu ülkelerinde ise yeşil çay tüketimi daha fazladır.
Siyah çay, çay yapraklarının ezilmesi ile ortaya çıkan polifenol oksidaz enzimi yardımıyla meydana gelmektedir. Siyah çay eldesi için yeşil çay yapraklarına koparma, soldurma, kıvırma ve kurutma işlemleri uygulanmaktadır. Soldurma işlemi yaprakların kıvrılmaya uygun gelmesi için uygulanan bir işlemdir. Kıvırma işlemi sonunda yaprakların fermantasyon süreci başlamaktadır. Üretime göre siyah çay son halini almaktadır. Çay, sebze ve meyvelerde bulunan flavonoidler başta kalp ve damar hastalıkları olmak üzere, obezite, diyabet, tansiyon ve kansere karşı korucudur. Yeşil çay ve siyah çay temelde aynı şeyler olsalar da antioksidan etkileri farklı şekilde görülmektedir. Kateşinler, polifenoller grubundan kimyasallardır ve antioksidan özellik kazandıran bileşikler bunlardır. Siyah çaya rengini ve kendine has aromasını veren bileşik kateşinlerdir.
Çayın birçok demleme çeşidi vardır ve siyah çay için en yaygın tüketim demleme yöntemidir. İngiltere’de siyah çay süt ile tercih edilmekte iken Türkiye’de demlenmiş olarak, batı ülkelerinde ise tek kullanınlık poşetler olarak tercih edilmektedir.
Çayda doğal olarak kafein bulunmaktadır ve içeriğindeki kafein miktarı çayın demleme süresi, demlerken çayın karıştırılması, çay/su oranı, çayın miktarı, çayın tüketildiği bardak büyüklüğüne göre değişmektedir. 200 ml siyah çay ortalama 40mg kadar kafein içermektedir ve günlük kafein tüketiminin 300 mg olması gerekmektedir.
Siyah çay; kalp ve damar hastalıkları, inme, hipertansiyon, kanser, eklem kireçlenmesi, viral ve inflamatuar hastalıklara karşı koruyucudur. Kemik yoğunluğunu düzenlediği de bilinmektedir.
Son yapılam çalışmalar kateşinlerin kilo vermeye yardımcı olduğunu göstermektedir ve kan yağlarını azalttığı da görülmektedir. Siyah çay ile ilgili bir diğer konu ise demir eksikliğidir. Demir eksikliğine neden olan birçok faktör bulunmaktadır. Diyet ile demirin nasıl artacağı ve azalacağı bilinmektedir ve hayvansal ürünlerden gelen demirin diğer besinlerden etkilenmediği bilinmektedir. Bitkisel kaynaklardan gelen demir,; polifenoller, fitat, diyet lifi ve proteinler gibi bileşenlerden etkilenmekte ve emilimleri azalmaktadır. Çay, polifenol içeriği sebebiyle demir emilimi azaltmaktadır ancak demir emiliminin sadece çay tüketimine bağlanmaması gerektiği söylenmektedir.
Günlük yeterli ve dengeli bir diyetle beslenen kişilerin kafein miktarını göz önünde bulundurarak çay içebilecekleri bildirilmektedir.
Uzm. Dyt. Meltem Pınar YILDIRIM
Form Assist Diyetisyeni
Kaynaklar:
- Hadler, B., Pramanick, S., Mukhopadhyay, S., Giri, A.K. Anticlastrogenic effects of black tea polyphenols theaflavins and thearubigins in human lymphocytes in vitro. Toxicology in Vitro. 20, 608- 613, 2006.
- Leung, L.K., Su, Y.,Chen, R., Zhang, Y.H., Chen Z. Theaflavins in black tea and catechins in green tea are equally effective antioxidants, Journal of Nutrition. 132(4), 2248- 2251, 2002.
- Maughan E.J., Griffin J., Caffeine ingestion and fluid balance: A rewiev, Journal of Human Nutrition and Dietetics, 16, 411- 420, 2003.
- Scott, D., Rycroft, JA., Apsen, J., Chapman, C., Brown, B. The effect of drinkinig tea at high altitude on hydration status and mood. European Journal of Applied Psychology. 91(4), 493- 498, 2004.
- Hodgson, J.M., Puddey, I.B., Croft, K.D., Burke, V., Mori,T.A., Caccetta, R.A., Beilin, L.J. Acute effects of ingestion of black and green tea on lipoprotein oxidation, The American Journal of Clinical Nutrition. 71,1103- 1107, 2000.
- Vita, J.A. Tea consumption and cardiovascular disease: Effects on endothelial function. The Journal of Nutrition. 133, 3293- 3297, 2003.
- Cheng, Y.O. All teas are not created equal The Chinese green tea and cardiovascular health. International Journal of Cardiology. 108(2), 301–308, 2006.