Migren Nedir? Migren ve Beslenme İlişkisi Nedir?

Migren nedir?

  • Migren binlerce yıldır bilinen sinir sistemi,
  • sindirim sistemi ve vücutta kendi başına çalışan sistemlerdeki değişikliklerin bir arada değişiklik göstermesiyle görülen bir baş ağrısıdır.
  • Migren tüm dünyada 240 milyon kişide görülmektedir ve özellikle kadınların üreme döneminde erkeklere göre 2 kat daha fazla migren atağı saptanmaktadır.
  • Migren tek bir semptom veya birden çok belirtisi olan, tek bir yerde kendini gösteren bir ağrı değildir.
  • Her zaman aynı şekilde meydana gelmemektedir.
  • Aralıklı olarak ortaya çıkabilmekte ve ilerleyici olabilmektedir.
  • Migren tanısı tamamen kişinin semptomlarına göre koyulabilmektedir.
  • Migrenin tipik özelliği 4 ile 72 saat arası süren ve orta/ağır şiddetli ağrıdır.
  • Fiziksel olarak aktiflik ile artmakta, bulantı, ışık, yüksek sese karşı kişi hassasiyet göstermektedir.
  • Migreni stres, gürültü, açlık ve bazı besinlerin tetiklediği bilinmektedir.

    Migren ve Beslenme İlişkisi

  • Migren ile beslenme arasında karmaşık bir ilişki görülmektedir.
  • Besinler içerdikleri bazı maddelere göre damar genişliğini artırmakta veya azaltmakta, bu şekilde sinir yollarını etkileyerek ağrı oluşturmaktadır.
  • Migrenin tedavisinde beslenme önemli bir aşama olarak görülmektedir.
  • Migren hastası mutlaka besin günlüğü tutmalı, yedikleri uzman kişi tarafından sorgulanmalı ve kişiye özel migren atağını azaltan besinler belirlenmektedir.
  • Öğün atlama, kafein, süt ürünleri, alkollü içecekler, fermente ürünler ve çikolatanın migren atağını artıran ve şiddetlendiren besinler olduğu bilinmektedir.
  • Özellikle açlık durumu ve alkol alımı gençlerdeki migren ataklarının ilk nedenlerindendir.
  • Tiramin, feniletilamin, histaminin baş ağrısını artıran vücut mekanizmalarında yer aldıkları düşünüldüğünden dolayı bu kimyasalları içeren peynir, çikolata, kırmızı şarap gibi besinlerin varlığına migrende çok dikkat etmek gerekmektedir.
  • Yapılan son çalışmalarda migrenin önlenmesi veya tedavisi için magnezyum, riboflavin, koenzim Q, öksürük otu ve kasımpatı bitkisinin olumlu etkilerinden bahsedilmektedir.
  • Magnezyum ve kasımpatı bitkisinin serotonin aktivitesi üzerinde çalışması, koenzim Q ve riboflavinin oksidatif stres metabolizmasındaki etkisi, öksürük otunun ise inflamasyon azaltıcı özelliği ile migren gelişimini önlemede etkili olabileceği düşünülmektedir.
  • Paketli ürünlerde bulunan mono sodyum glutamat (MSG) ve tatlandırıcı olan aspartam da migren tetikleyicilerindendir ve kişilerin paketli ürün tüketimini kesmeleri sağlanmalı, besin etikleri okumayı öğrenmeleri tavsiye edilmelidir.
  • Migren tedavisininde eliminasyon (eleme) diyetleri uygulanması önerilmektedir.
  • Kişiye özel belirlenen migren tetikleyen besinler tespit edilmeli ve kişinin bu besinleri beslenme düzeninden çıkarması sağlanmalıdır.Dyt.

Uzm. DytMeltem Pınar YILDIRIM 

Form Assist Diyetisyeni