Büyüme Hormonu Nedir?

Büyüme hormonu bir protein hormondur. Ön hipofizde somatotrof adı verilen hücreler tarafından sentezlenen ve salgılanan yaklaşık 190 aminoasitten oluşan bir yapısı bulunmaktadır. Büyüme ve metabolizma dahil olmak üzere çeşitli karmaşık fizyolojik süreçlerin kontrolünde önemli bir katılımcıdır. Ayrıca metabolizmanın yağ yakımında ve kilo düzenlemesinde önemli bir yeri vardır. 

Büyüme Hormonunun Etkileri Nedir?

Büyüme hormonu, karaciğeri ve diğer dokular, kondrositlerin (kıkırdak hücreleri) çoğalmasını uyaran ve kemik büyümesine yol açan IGF-1 (İnsülin benzeri büyüme faktörü) salgısını üretmesi için uyarır.  Bu nedenle büyüme hormonu, kondrositlerin farklılaşmasını uyarmada ve kemik büyümesi üzerinde doğrudan bir etkiye sahip olmada önemli bir rol oynamaktadır. IGF-1 miyoblastların hem farklılaşmasını hem de çoğalması için uyarı yapar. Aynı zamanda kas ve diğer dokularda amino asit alımını ve protein sentezini uyarır.

Genel büyüme hormonunun protein, lipit ve karbonhidrat metabolizması ve vücudun genel büyüme süreci üzerinde birkaç önemli etkisi vardır. Büyüme hormonu almanın etkilerini analiz etmek için birçok çalışma yapılmış ve birçok durumda büyüme hormonunun doğrudan bir etkisi olumlu sonuçlarla gözlemlenmiştir. Büyüme hormonu üretimi, stres, egzersiz, beslenme, uyku ve büyüme hormonunun kendisi de dahil olmak üzere birçok faktör tarafından modüle edilir.

İnsan büyüme hormonu ilk olarak az gelişmiş çocuklarda ve daha sonra da kısa erişkinlerde kullanılmıştır. Bilindiği gibi protein bileşikleri büyüme hormonları ile doğrudan ilişkilidir. Büyüme hormonu 191 aminoasitten oluştuğu için, gerekli görülen kişilerde ek aminoasitlerin büyüme hormonunun sentezini ve salımını uyarabileceği düşünülmektedir. Bu nedenle özellikle vücut geliştiriciler ve eğitmenleri arasında çok popüler hale gelmiştir.

Bilimsel bulgular, HGH (Yüksek Büyüme Hormonu) seviyelerinin hayatınızın hemen hemen her yönü üzerinde çok olumlu bir etkiye sahip olabileceğini doğrulamıştır. Hem büyüme hormonu eksikliği hem de fazlalık durumları kişinin yaşantısını ve fizyolojik durumunu zor duruma sokacaktır. Bu tür bozukluklar hipotalamusta, hipofizde veya hedef hücrelerde bozukluklara neden olabilir. Uzmanlar eksiklik durumunun sadece hormon üretimindeki bir eksiklikten değil, aynı zamanda hedef hücrenin hormona tepkisinden de kaynaklanabileceğini söylemektedir.

Pelin İpekören

Form Assist Kişisel Egzersiz Koçu